Enflamasyon: Modern Çağ Hastalıklarının Temeli

Enflamasyon, tıp literatürüne bakıldığında tarihi MÖ 3000 yıllarına ait eski Mısır yazılarına dayanan yangı olarak da bilinen ilk sağlık olgusu. En basit tanımıyla mikroplara, zarar görmüş hücrelere, fiziksel ve kimyasal zararlı uyaranlara karşı verilen koruyucu bir yanıt. Örneğin, sinek ısırması sonucu o bölgede kızarıklık, şişme, ağrı ve sıcaklık artışı ile bir enflamasyon yanıt oluşur. Bu durum oldukça normal ve kısa sürelidir. Ancak, süreç uzadığında kronik enflamasyon sinsice ortaya çıkabiliyor. Yapılan araştırmalar kronik enflamasyonun neredeyse tüm modern çağ hastalıklarının temelinde olduğunu; obezite, diyabet, kanser, depresyon ile kalp krizi, felç, damar sertliği, hipertansiyon gibi kalp damar hastalıkları, Alzheimer ve Parkinson’s Hastalığı gibi nörodejeneratif hastalıklar, sistemik lupus, çölyak, MS, romatoid artirit gibi otoimmun hastalıklar, gut, fibromiyalji, kronik yorgunluk gibi kas-iskelet sistemi hastalıkları, astım, alerjik rinit, egzama, migren, sedef gibi atopik hastalıklar, enflamatuar sindirim sistemi hastalıkları ve hatta otizmi tetikleyebildiğini gösteriyor. Hastalıklara karşı  anti-enflamatuar beslenme ve yaşam tarzı benimsemek oldukça önemli.

Enflamasyonu tespit etmek zor değil

Sadece basit bir kan testi  farkındalığınızın oluşması için yeterli oluyor. Böylelikle risklerin farkına vararak sağlığınız için önlem alma şansınız var. Hiç farkettirmeden sinsice ilerleyebilen enflamasyonun teşhisi serum hsCRP (yüksek duyarlılıklı C reaktif protein), IL-6 (interlökin-6) ve TNF-α (tümör nekroz faktör-α) gibi enflamasyon işaretçileri test edilerek kolaylıkla bulunabilir.

İlaçlar durumu sadece baskılıyor, yan etkileri ise cabası

Enflamasyonun baskılanması için kullanılan ilaçlar durumu baskılayıp, allta yatan sebebe çözüm getirmiyor. Yaygın olarak kullanılan ibuprofen, aspirin gibi anti-enflamatuar ilaçlar ya da prednison gibi steroidlerin uzun süreli kullanımı ülser ve mide kanaması riskini artırdığı gibi; kalp krizi ve felç riskini de beraberinde getirebiliyor.

Sebepleri bilmek, önlemenin ilk adımı

Hastayı iyi dinleyerek kök sebeplerin bulunması ve kişiye özgü problemlere yönelik sürdürülebilir çözümler sunmak önemli bir nokta.

  • Kötü beslenme
  • Hareketsiz yaşam biçimi
  • Stres
  • Enfeksiyonlar
  • Toksinler
  • Alerjenler ve besin duyarlılıkları enflamasyon oluşumu ile ilişkilendiriliyor.

 

Enflamasyona karşı 12 altın öneri

Etkili hayat tarzı değişiklikleri yapmak için önce sebepleri bulup onlardan kurtulmak ve yerine doğru seçimleri getirmek en doğru yaklaşım. Bunun için bazı önerilerim ise şöyle;

  1. Gerçek, tam ve doğal besinlerle beslenin. Tüm işlenmiş, paketli, fast food gıdalar, fruktoz şurubu içeren besinler, şeker ve tatlandırıcılardan uzak durun. Ekonominiz el verdiğince organik sebzelere beslenmenizde yer açın. Renkli beslenmeye ve patates gibi nişastalı sebzelerden uzak durmaya özen gösterin.
  2. Zeytinyağı, ceviz, avokado gibi sağlıklı yağ kaynaklarını tercih edin.
  3. Protein kaynağı olarak kırmızı eti sınırlayarak, doğal olarak yetismiş küçük yüzey balıklarına ağırlık verin. Balık tüketemiyorsanız omega 3 takviyesi için doktorunuza danışın.
  4. Aşırı kahve tüketiminden ve alkolden uzak durun.
  5. Fiziksel aktivitenizi artırın. Haftada en az 3 kere ve 30-60 dk tempolu yürümeye çalışın ve yavaş yavaş artırın. Aşırı spor yapmanın sağlığınıza zararlı olduğunu unutmayın.
  6. Besin alerjileriniz ya da duyarlılıklarınız varsa o besinleri beslenmenizden çıkartın.
  7. Vitamin mineral eksiklikleriniz varsa doktor kontrolünde yerine koyun.
  8. Stresle başa çıkma yöntemlerini uygulamaya çalışın. Nefes egzersizleri, sıcak bir banyo, yoga ve meditasyonu deneyebilirsiniz.
  9. Bağırsaklarınızdaki faydalı bakterileri destekleyin. Fermente ürünlere beslenmenizde yer açın.
  10. Uykusuzluğun önüne geçin. Tamamen karanlık, sokak lambasının dahi ışığının sızmadığı bir ortamda özellikle 00:00 – 05:00 arası derin uykuda olmaya özen gösterin.
  11. Zencefil, tarçın, karanfil, zerdeçal ve karabiberin enflamasyonda olumlu etkileri olabiliyor. Ancak, yanlış dozlar ve besin ilaç etkileşimleri sağlık bozucu olabileceğinden kişiye özgü olarak doktora danışmayı ihmal etmeyin.
  12. Kullandığınız temizlik malzemeleri, şampuanlar, duş jelleri, kozmetiklerin toksik madde içermemesine özen gösterin.

Ülseratif kolit, Crohn hastalığı ve indetermine kolit gibi enflamatuar  bağırsak hastalıklarında beslenme ile ilgili yazıma buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.