13 Şub En çok merak edilenler
Diyetler konusunda biliyorum ki kafamız karışık. Her gün medyada pek çok yanlış bilgi aktarımı gerçekleşiyor. Bu yüzden bu yazımda sizlerden gelen ve sık sorulan soruların yanıtlarını söyleşi tadında sizlerle paylaşmak istiyorum.
Sizce diyet nedir?
Diyet aslında gün boyu yediğimiz ve içtiğimiz her şeydir. Yapılıp bırakılan listeler değil, aslında bir yaşam biçimidir. Diyet çoğu zaman, sadece zayıflama amacıyla yapılan aşırı kısıtlayıcı listeler olarak algılansa da aslında tüm hastalıkların ayrı ayrı kişiye özgü tıbbi beslenme tedavisi vardır. Şişmanlık da bir hastalıktır ve sadece görsel açıdan değerlendirilmemelidir. Diyabet, kalp damar hastalıkları, hipertansiyon, metabolik sendrom, eklem hastalıkları, bazı kadın hastalıkları, sindirim sistemi hastalıkları ve özellikle meme, kolon ve prostat kanserleri gibi pek çok hastalık obezite kaynaklıdır. Obezitenin de diyet tedavisi diğer hastalıklarda olduğu gibi kişiye özgü tıbbi beslenme tedavisi şeklinde gerçek bir diyetisyen tarafından yapılmalıdır. Böylelikle, iyileşmenin yanı sıra, hastalıklara karşı koruyucu hekimlik sağlanır ve ilaç kullanımı en aza indirilebilir.
Günümüzde daha ince görünmek pek çoğumuzun isteği. İdeal kilomuz ne olmalı?
Her zaman danışanlarıma mutlu olduğunuz ve kendinizi en iyi hissettiğiniz kilonuz kaç diye sorarım. İdeal kilo hesabı herkes için geçerli olmayabiliyor. Çünkü bir kilo yağ bir kilo kastan çok daha fazla yer kaplıyor. Kas oranımız arttığında daha ince, yağ oranımız arttığında daha kalın bir bedene sahip oluyoruz ama aynı kiloda olabiliyoruz. Açıkçası ideal kilo açısından doğru olan standart bir kilo değil, sizin kendinizi mutlu hissettiğiniz ve giymek istediğiniz pantolonun ve gömleğin içine girebilmenizdir.
Zayıflamak için ne yapmalıyız? Aç mı kalalım?
Aç kalmak metabolizma hızımızı düşürür ve yediğimizi depo etmemize neden olur. Bedenimize düzenli aralıklarla besin verdiğimizde beynimizde kıtlık yok, depo etmeme gerek yok yakabilirim mesajı oluşur. Açlık olduğunda ise yemek yok, yaşamak için depo etmeliyim mesajı oluşur. Bu yüzden ancak yiyerek zayıflayabilirsiniz. Ben yedirerek zayıflatıyorum. Danışanlarım çoğu zaman bu kadar çok şeyi gerçekten yiyecek miyim derler.
Popüler diyetlerle hızlı kilo verdiklerini söyleyenler oluyor. Bunun hakkında ne düşünüyorsunuz?
Şimdilerde internet, dergi ve gazeteler popüler diyet listeleriyle dolu. Bu listelere herkes ulaşabiliyor ancak obezite hızla tırmanmaya devam ediyor. Buradan bu diyetlerin çözüm olmadığını görebiliyoruz. Ayrıca, bilinçsizce yapılan diyetler sağlığımıza zarar veriyor. Öncelikle hızlı kilo vermek kesinlikle istemediğimiz bir durum. Hızlı kilo verdiğinizde öncelikle şu aklınıza gelmeli; eriyen yağlarım nereye gidiyor? Elbette idrarla atamadığımız için kana karışıp damarlarımızda yol alıyor. Belli bir yağ yakma kapasitesi olan bedenimiz bu yağların hepsini yakamıyor. Bu durumda damarlarımızda yağ biriktirmiş oluyoruz. Hızlı zayıflamak uğruna, kalp damar hastası oluyoruz, karaciğerimiz yağlanıyor, safra kesesi taşı oluşuyor, sindirim sistemimiz bozuluyor. Bunun yanında hızlı kilo kaybederken kas kaybediyoruz ve metabolizmamız bozuluyor. Bu şekilde yanlış diyetler yapan danışanlarım genelde ‘’İrem Hanım, belli bir kilo kaybı yaşadım ama metabolizmam bozuldu ve şimdi ne yesem hızla kilo alıyorum’’ şeklinde bana geliyorlar. Metabolizmada böyle bir hasar oluşması ciddi anlamda işimizi zorlaştırıyor.
Göbek, kalça gibi sorunlu bölgelerimizin erimesi için ne yapmamız gerek?
Dengeli ve yeterli bir beslenme planınız olmalı. Ancak o zaman, dengeli bir biçimde sorunlu bölgelerde de incelme sağlayabiliriz. Yağ yakıp, kaslarımızı koruyabilir ve hatta kas oranımızı artırabiliriz. Sağlıksız diyetlerle hızlı verilen kilo ise, daha çok kas ve su kaybı şeklinde olur. Tartıldığınızda kilonuzda eksilme olur ama vücut tipiniz eskiye göre iyi olmaz. Göbek kalça gibi sorunlu bölgeler eksilmezken, yüzünüz çöker ve kollarınız incelir. Bunu ölçüm yapmadan da anlamak mümkündür. Yanlış bir biçimde zayıflamak, bölgesel yağlarınızın daha da ön plana çıkmasına ve sağlıksız bir görünümde olmanıza neden olur.
Diyet yazarken nelere dikkat ediyorsunuz?
Öncelikle danışanımı çok iyi dinlemeli ve kendisini anlamalıyım. En önemli şey sürdürülebilir iletişim. Ayrıntılı bir diyetetik analiz çok önemli. Beslenme alışkanlıkları ve besine ulaşabilme durumu herkeste farklı. Bazı danışanlarım, çikolatayı, bazıları çiböreği, bazıları kestane şekerini hayatımdan çıkaramam diyor. Lahmacun ve kebap yeme kültürü olan danışanlarım da var. Gençler okul temposundan dolayı ise daha pratik besinlere yöneliyorlar. Öğle yemeğini dışarda yediği için doğru besinlere ulaşamayanlar da var. Herkes için farklı çözümler üretiyorum. İşte bu farklı çözümleri üretebilmek çok önemli. Tamamen kişiye özgü bir beslenme biçimi planlıyorum. Kişiye özgü beslenme tedavisi yaparken az önce bahsettiğim şeylere ek olarak, danışanın tüm ölçümlerini, kan değerlerini, kullandığı ilaçları, hastalıklarını, geçirdiği ameliyatları, özel durumlarını, ailevi hastalıklarını, besin intolerans ve alerjilerini de elbette değerlendiriyorum ve tıbbi beslenme tedavisi yapıyorum. Burada sağlığın bir ekip işi olduğuna da vurgulamak istiyorum. Örneğin, kan değerlerinden ben de hastanın hipotiroidi olduğunu görüyorum ama önce uzmanına yönlendiriyorum. Çünkü, hastalık yoktur, hasta vardır ve her hasta kendine has birer vakadır. Sağlık ise bir ekip işidir.