22 Mar Binalar Bizi Hasta Ediyor!
Söz konusu hava kirliliği olduğunda artık sadece dış mekanlarda soluduğumuz hava akla gelmemeli. Zamanımızın çoğunu geçirdiğimiz iç mekanlarda soluduğumuz hava dışarıdan gelen kirleticilere ek olarak pek çok sağlık bozucu ajan içerebiliyor. Bu yazımda beslenme kalitesi kadar önemli olan soluduğumuz havanın kalitesini bozan kirletici kaynakları ve çözüm yollarından bahsederek kısaca bilgi vermek istiyorum.
İç mekan hava kirliliği pek çok sağlık sorunu ile ilişkili
Yapılan araştırmalar iç mekanlarda maruz kalınan hava kirliliğinin obezite, alerjiler, enfeksiyonlar, kalp krizi, hipertansiyon, kemik erimesi, böbrek hastalıkları, doğumsal anomaliler, kronik inflamasyon, akıl sağlığı sorunları, otoimmun hastalıklar, kanser ve vücutta toksinlerin birikmesiyle oluşabilecek pek çok sağlık sorunuyla ilişkili olabileceğini gösteriyor. Yanlış tasarım ve kötü bakım koşullarının bulunduğu binalarda oluştuğu gösterilen ‘‘Hasta Bina Sendromu’’ (Sick Building Syndrome) yakın zamanda ortaya çıkmış sağlık sorunları arasında. Bu sağlık sorununda baş ağrısı ve yorgunluk ilk belirtilerden olup, bina dışına çıktıktan hemen sonra şikayetlerin hafiflediği gözlemleniyor.
İç mekan hava kirliliğinin kaynağı binanın kendisi
Genel olarak hava kirliliğine neden olan egzos ve yakıtların ortaya çıkardığı kirletici gazlar elbette iç mekanlarda da hava kirliliğine sebep olabiliyor. Ancak iç mekanlar gerek yapısı gerek daha sonra eklenen koşullarla güçlü bir hava kirletici haline dönüşüyor. Boyalar, incelticiler, kaplamalar, tutkal, cilalar, karbondioksit ve monoksit dışındaki eser atmosferik gazlar (VOCs), saç spreyi, parfüm, deodorant, oda kokuları, çeşitli ev aletleri, fotokopi makineleri, yazıcılar, bilgisayarlar, hava temizleyiciler, çeşitli dezenfektanlar ve deterjanlardan çıkan gazlar, fiber cam, taş yünü, polivinil klorür (PVC) gibi yalıtımda kullanılan malzemeler, toz, sigara dumanı, bakteriler, mantarlar, küfler, polenler, virüsler, akarlar, böcek, fare ve kuş pisliklerinde bulunan kirleticiler iç mekan hava kirliliğine neden olan faktörlerden bazıları.
Nemi kontrol altına alın
İç mekan hava kirletici faktörlerin etkisi sıcaklık ve nemin yükselmesiyle artış gösteriyor. Mevcut nemin önüne geçerek hem kimyasalların havaya karışmasını hem de küf ve bakterin büyümesini yavaşlatabilirsiniz. Nemi azaltma adımları arasında banyo ve mutfakların havalandırmasının artırılması, binanın içerisinde su sızdıran tesisatlarının sızdırmaz hale getirilmesi, çatılarda giderlerin açık olmasının yanı sıra yine sızdırmazlığın tam olarak kontrol edilmesi ve özellikle bodrumda nem gidericilerin kullanılması sıralanabilir. Sel ve fırtına hasarlarında olası bakteri ve küf gibi biyolojik kirleticilerin yaygın görülebileceği ise unutulmaması gerekenler arasında.
Halılara dikkat
Yeni halılarınız varsa sık sık süpürerek küf, bakteri ve akar yoğunluğunu azaltabilirsiniz. Ancak kirli ve eskiyen halılar yerine ahşap ya da ıslak zemin malzemelerinin seçimi daha sağlıklı. Çünkü evlerde kullanılan vakumlu elektrik süpürgeleri küçük ve zararlı parçacıkların kaynağı haline gelebiliyor. Süpürge içerisinden geçip ardından havaya verilen zararlı partiküller havada asılı kalarak daha tehlikeli oluyor.
Toksik temizlik ürünleri yerine bitkisel ürünler kullanın
Günümüzde kullandığımız pek çok temizlik ve kişisel bakım ürünü maalesef kimyasallarla dolu. Bu kimyasallar alerji, astım gibi solunum yolu hastalıkları, sinir sitemi hastalıkları ve kansere varan zararlı etkilere sahip. Bitki ekstreleri içeren dezenfektanların ise genellikle sentetik dezenfektanlardan daha kabul edilebilir ve daha az zararlı olduğu biliniyor. Bitkilerden elde edilen uçucu aromatik bileşiklerin ise gerek yüzeylerdeki gerekse havadaki bakterileri öldürücü etkileri mevcut. Evde kullanım için natural olarak antibakteriyel etkileri olan uçucu yağlardan çay ağacı, limon, lavanta, okaliptüs, tarçın, karabiber, kekik, biberiye yağları en çok tercih edilenler arasında. Evde kullanım için uygun olan diğer malzemelerde ise % 5 asetik asit içeren sirke, karbonat, saf sabun, tuz, izopropil alkol, limon suyu, nişasta ve hidrojen peroksit başta geliyor.
Etkin hava filtrasyonu HEPA’yı deneyin
Pek çok klima ve fan var olan havayı mekan içerisinde döndürmekten öteye gidemiyor. Bazıları ise sadece büyük partikülleri filtre edebiliyor. Ortalama düzeydeki bu klima ve filtrelerden pek çok küçük ancak sağlık bozucu etkisi çok daha fazla olan partiküller geçebiliyor ve sürekli havada dolaşıyor. HEPA filtreler ise mikron düzeyindeki pek çok virüs, bakteri, küf, sigara dumanı, toz ve polen gibi alerjen olabilecek en ufak partikülleri dahi filtre ederek soluduğunuz havayı temizleyebiliyor. Böylelikle başta solunum yolu problemleri ve alerjileri olan bireyler olmak üzere tüm aile üyeleri için kaliteli hava sağlıyor.
Bitkiler de bir çözüm ancak…
Araştırmalara göre, iç mekan bitkileri soluduğumuz havanın kalitesini arttırmak için sürdürülebilir fakat geliştirilmemiş bir çözüm. Bitkilerin hava kirliliğini ne ölçüde giderebildiği tam olarak bilinmiyor. Ayrıca, iç mekan bitkileri ve sahip oldukları mikroorganizmalarin da etkileri tam olarak araştırılmış değil.